Haber

Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metrosu’nun Test Sürüşüne Katılan İmamoğlu: “Başlamak Ustalık Değil, İşi Yapmak, Bitirmek, Hizmete Almak Beceridir”

Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR

İstanbulBüyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro sınırında 3 ilçeden geçecek, 8 istasyonlu, 10,9 kilometre uzunluğundaki test sürüşüne eşlik etti. İmamoğlu, 2017’de ihale yaptıklarını ve 2018’de durdurulan sınırı yüzde 4 ilerlemeyle teslim aldıklarını, yüzde 76 ilerleme kaydettiklerini bildirdi. İktidarın birçok proje için “Biz başlattık” telaffuzunu sıklıkla kullandığına işaret eden İmamoğlu, “Başlamak bir beceri değil, işi yapmak, bitirmek, hizmete sunmak bir beceridir. Bu konudaki beceri devam ediyor.”

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu 3 ilçeden geçecek, 8 istasyonlu ve 10,9 kilometre uzunluğundaki Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metrosu’nun test sürüşüne katıldı. Test sürüşü sırasında İmamoğlu’na, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin ve İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Ceyhun Avşar tarafından bilgi verildi. Alpkökin, “Yüzde 4 stopajla aldığımız hatlardan biri burası” dedi.

“ÇİN GARANTİ OLACAK. AVRUPA BANKALARI EN DÜŞÜK FAİZLE 125 MİLYON EURO KREDİ VERECEK”

“Hatın ihalesi 2017’de yapıldı. 2018’in sonunda durdu. İkinci projeye kredi verdik. Bu projeye 110 milyon euro ve Deutsche Bank’tan 60 milyon euro eurobond bonosu ile finansman sağladık. Sonra hızla başladık. çalışmamız bu hatta 10.9 kilometre 8 Üsküdar-Çekmeköy devamı Çok önemli Sultanbeyli Sancaktepe hattımız buralara gidiyor Bu hat için ilk etapta bulduğumuz kredinin tamamı şu anda kullanıldı İkinci etapta etap kredisi de kullanıldı.üçüncü etap kredi olarak türkiyede belediye yok burada yapılmamış bir finans enstrümanı kullanacağız asya yatırım bankası çinden geliyor garantör olacak avrupa bankaları bize de en düşük faizle 125 milyon euro kredi verecek.Bunun için yine Hazine Bakanlığında onay süreci 11-12 ay civarında.Liderim 2021 Ekim’de başvurduk ama sonunda aldık. Aralık 2022. Ama sınırımızı hiç ortada bırakmadık. Hedefimiz 2024 Mart ayına kadar 5 istasyonu hizmete sokmak. Bunun için de çok çalışıyoruz.”

İMAMOĞLU’NUN SORUSU “SULTANBEYLİ’YE NE KADAR ZAMAN KALDI”

Alpkökin, İmamoğlu’nun “Sultanbeyli’ye ne kadar vaktimiz var” sorusuna, “Aynı tarihte Sultanbeyli’de böyle bir tren hareketini tekrar yapma hedefimiz var. 2024 yılı sonunda testleri tamamlayıp Sultanbeyli’ye kadar açın doğal olarak bunun bir de başka boyutu var trenlerimiz var 4 takım 6’lı tren 24 treni yine yaklaşık 25 milyon euro kredi ile buraya getirdik onlar da Behiç Erkin depo sahamızda. Dudullu yani sadece hattımız değil trenimiz de.Aynı zamanda hem finans hem imalat olarak araçlarımızı buraya getirdik.Bu araçlar Sultanbeyli’ye kadar bize yetecektir.Bu konudaki araçları artırmayı hedefliyoruz. Orta vadede sınır” dedi.

Meslektaşlarından hatla ilgili bilgi alan İmamoğlu, hareket halindeki metro vagonuyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “İnşallah yaklaşık 9-10 ay içinde Samandıralı bir hemşerimiz 40-45 dakikada Üsküdar’a gelebilecek” dedi.

“FİNANSMANSIZ BİR MODEL İLE BAŞLAYAN BİR YER: Çünkü Çekmeköy’den Üsküdar’a hat var. Bu hat önemlidir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, 2019 yılı Temmuz ayında göreve başladığımızda devraldığımız bir yer, yüzde 4’ü tamamlanmış bir şekilde. Yaptığımız işlerin ardından bulduğumuz finansmanla harekete geçen bir yer. Yani şöyle düşünün: 2 yılda yüzde 4 ile başlayan bir yer, planı yok, programı yok, modeli maalesef finanse edilmemiş. 3 yılda yüzde 76. Bu, bunun gibi büyük bir işe giriyorsanız, proje, plan, müteahhit, araç planlaması, tabiri caizse her şeyin sorunsuz ilerlemesi gerektiği anlamına gelir. İşin sonucu olarak biz işi devraldığımızda maalesef iş ihaleye çıktı ama ne yapacağını bilemeyen bir müteahhit… Çünkü finansman belli olmazsa geziyi siz belirleyemezsiniz. Bunların hepsi artık yavaş yavaş belirlendi ve yolculuk tamamlanmak üzere. Bununla gurur duyuyoruz.

ŞİMDİ YAPTIĞIMIZ TEST SÜRÜŞÜ, İŞİ BİTİRMEYİ AMAÇLAYAN BİR ANLAYIŞIN ÖZETİDİR: Bunun anlamı bu. 4-4,5 yıl böyle bir sınır için çok kıymetli bir zaman dilimi. Aslında yüzde 96’sını 4-4,5 yılda bitirmiş bir yönetim olacağız. Şu an arkadaşlarımı dinlemekten zevk alıyorum. Raylı sistemler tarafında ise Daire Başkanımız, Genel Sekreter Yardımcımız; Finansman tarafında ise Daire Başkanımız, Genel Sekreter Yardımcımız ve Genel Sekreterimiz geriye bakmadan, arkasına bakmadan süreçteki işleri tamamlamayı hedefleyen bir anlayışın özetidir. Bir önceki İBB yönetimi döneminde yapılması planlanan Eminönü-Alibeyköy sınırındaki test sürüşünü hatırlayın. Tramvay sıkıntısı var. Tramvay bile yok. Yani başka bir yerden tramvay getirip adeta 50-100 metre iterek tramvay taşıdılar. Bu öyle değil. Bu gerçek bir test sürüşü. ve aslında 2024 Ocak-Şubat aylarında halkımızla buluşacağımız bir işten bahsediyoruz. Tam olarak bundan bahsediyoruz.

İSTANBUL’DA BULDUĞUMUZ DÜZENİ TÜM TÜRKİYE’YE GENİŞLETMEK İSTİYORUZ: Bu bir partinin projesi değil; Milletin projesidir. Bu milletin projesidir, devletin projesidir. Devlette süreklilik esastır. Ancak, gelecekte bir işe başlayıp devrettiğimizde, onu tamamen devretmeyi bilmeyi diliyor ve istiyoruz. Umarız tamamen teslim edilir ve bir sonrakinde de devam eder. Süreklilik esastır. Şu anda ülkemizde bu zincirin halkalarının kopuk, sıkıntılı ve hatalı olduğu bir dönemdeyiz. Biz, İstanbul Türkiye’de kurduğumuz bu düzeni tüm Türkiye’ye yaymak niyetindeyiz. İş yapma şeklinin, iş tutma şeklinin özeti budur.

MİLLETİMİZ İÇİN ÇOK GÜZEL, ÇOK FAYDALI BİR İŞİN BAŞINA ÇIKACAĞIZ: İktidar kanadı birçok proje için ‘Biz başlattık’ telaffuzunu sıklıkla kullanıyor. Başlatma el becerisi değildir; işi yapma, bitirme, hizmete sokma mahareti. Bu bahisteki becerimiz devam ediyor. Ekip arkadaşlarıma, burada arka planda görünmeyen herkese, işçilere, müteahhitimize canı gönülden teşekkür ediyorum. İnşallah milletimiz için hayırlı, çok faydalı bir çalışmaya imza atmış olacağız. Yine bu sınırda ve diğer hatlarda bulunan istasyonlarımızda şehrimize daha üst düzeyde ne gibi bir gelir sağlayabiliriz, oradaki ve oluşturulan istasyonların rantını oradaki mekansal tasarımları dönüştürerek yeniden şehre nasıl getirebiliriz? ticari kazanca dönüştürmek ve bunları kurum veya kuruluşumuza sağlamak? İstanbul Bunu da işimize nasıl ek gelir olarak getirebiliriz konusunda çok ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Bu ihmal edilmiş bir şey. İstanbul Raylı sistemler olduğu sürece . Birileri kazanırken kurum izledi. Şimdi ‘Hayır; Bu bir yatırımsa, geliyorsa – ki biz de bu anlamda geleceği daha güçlü planlıyoruz – o bölgede ilk kirayı kurumumuz, İBB’miz ve halkımız alsın. Bu bağlamda gurur verici bir test sürüşü gerçekleştiriyoruz. Gerçekten önemli olacak. İnşallah 2024 yılının Ocak-Şubat ekseninde bir takvimde hep birlikte trenimize binip Samandıra’da ineceğiz. Aynı zamanda bundan sonraki Sultanbeyli kısmının da test sürüşünü yapıyor olacağız. İnşallah o kalan kısmı da yılsonuna kadar bitireceğiz.

AMACIMIZ GERÇEKTEN SİRKE DÖKMEK DEĞİL ÜZÜM YEMEK: Burada kritik bir şey var. Ekim 2020’de Meclis’ten bir karar geliyor. ve oybirliğiyle çıkıyor. Bunu Hazineye gönderiyorsunuz. Diyorsun; ‘Bunu borç günlüğüne ekle.’ Başka bir şey bilmiyor musun? Yani lütuf yok. Yani sadece bir şeyi imzalamak. ve borç listesine eklendi. Ülkenin borç siciline eklenir. Bunun için neden bir yıl bekleyesiniz ki? Rica, minnettarım, bilmediğim şey şu. ya da bunun gibi bir şey mi? Bakanın huzuruna çıkar ve imzalar. Burası İstanbul. İnsanlar birbirleriyle konuşur. İnsanlar birbiriyle tanışır. Konuşmanın, görüşmenin, görüşmenin artık bir kaygı duvarına dönüştüğü bir ülke yaratıldı. Bu ülkenin bakanı konuşamaz. Bu ülkenin valisi konuşamaz. Bu ülkenin valisi konuşamaz. Bu işler, bu yatırımlar beklenecek işler değil. Ancak yaptık. Ancak bitirdik. Israrla, inatla, tevazuyla işi bitirme anlayışıyla, o karakterle hareket ettik. Başka niyetimiz yok. Bu itibarla bizim niyetimiz gerçekten bağ dövmek değil, üzüm yemektir. Bu ülkenin buna ihtiyacı var. Her köşenin ihtiyaçları vardır; doğudan batıya, güneyden kuzeye. hemen hemen hepsi İstanbul var. Bir düşünün, bu engeller olmasa, nitelikli masalara oturabilseler, konuşabilseler, bu ülkenin kendi insan kaynağı yeter. Üretimi kendi kendine yeterlidir. Bütün bu söylediğim ayetlerin özeti; sadece şu anda yaptığımız test sürüşü. Niyetimiz bu. Niyetin somut halidir. Bu niyetin gerçekleşmesi 14 Mayıs 2023 olacaktır.

SORUNLARIN DURUMLARINI VE ANLARINI EKSİKSİZ ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ: Ataşehir-Ümraniye metro sınırı da İstanbul için çok değerli. Neden? Çünkü ‘Finans Şehri açtık’ diyorsunuz. İşi aldığımızda neredeyse hiç başlamayan bir Finans Kent metrosunu devraldık. Finansmanı yok ve neredeyse hiç başlamadı. Üstüne milyarlarca, on milyarlarca dolar harcıyorsunuz. Sözüm ona binalar dikiyorsunuz. Ama projeyle ilgili bir şey yok. Zor durumda olan müteahhitleri de devraldık vs. Şimdi son aşamayı arkadaşlarım şekillendirdi. İnşallah hızlandıracağız ve en hızlı şekilde İstanbullulara ulaştıracağız. Bütün bu aksilikleri yaşarken, bu sınırların sorunlu anlarını ve hallerini de çözmeye çalışıyoruz – bunlar büyük projeler, uzun vadeli finansmanla çözülecek projeler. Dudullu-Bostancı’da da aynı şeyi yaşadık, burada da Göztepe’de yaşadık. Öz sermayemizden önemli katkılar sağlayarak süreci yönettik. Aynı zamanda müteahhitlerle birbirimize güven inşa ederek uzlaşma sağladık. Bu bakımdan çok değerli bir idari karakterdir. Göztepe – Ataşehir – Ümraniye hattı da özellikle on binlerce kişinin çalışacağı Finans City için değerli bir sınır. Orada da çok hızlı, tam gaz devam edeceğiz.

PARASINI BİZDEN KESİYORLAR, TAM YÜRÜYÜŞ: Sabiha Gökçen’e bağlantıyı açarken Sayın Başkan, “Yaptığımız projeyle ilgileniyor” dedi. Biz öyle bir şey söylemedik. Projeyi devraldık, sadece teşekkür ettik. Ama işin kötüsü 1.5-2 yılda o hattın parasını bizim bütçemizden keserek bizden alıyorlar. Bize bir yerden 1.5-2 yıllık para bulsunlar, İstanbul’un bütün metrolarını 2 yılda bitireceğiz. Ayıptır, ayıptır, günahtır. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başına geçmesinin ardından normalde 20-25 yılda topladıkları diğer hatları değiştirdiler. Bize devrettikleri projelerin parasını 20-24 ayda devir alacak bir kararname çıkarıyorlar. Tam bir saçmalık. Demek istediğim, bizi zorlaştırmakla ilgili. O kadar da kötü bir zihin değil. Kötü akıl, kötü niyet. O bakanların saçmalıklarını televizyonda ve gazetelerde okuyunca üzülüyorum. Daha önce İBB’de ya da başka kurumlarda görev yapmış olanlar da var. Şimdi bakanlık üzerinden siyaset yapıyorlar. Onu da yapamazlar. Bunu yüzlerine sürüyorlar. Bu tür bakanların en ön saflardan siyasete girerek kendi partisini perişan etmelerine AK Parti’de siyasi geçmişi olan kişilerin de mağdur olduğunu iddia ediyorum. Prestijli sözler prestijli eserlerden çıkar. Prestijli işlerimiz var. Ondan sonra sözümüz eklenir. Bu seriye devam edeceğiz. Halkımız bizi izlemeye devam etsin.”

Kaynak: ANKA / Güncel

kure-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu